2.Anlaşmalı Boşanmanın Şartları
Anlaşmalı boşanmada evlilik en az bir yıl sürmüş olup eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin açmış olduğu davayı diğer eşin kabul etmesi halinde hâkimin; tarafları bizzat dinleyerek, iradelerini serbestçe açıkladıklarına kanaat getirmesi; boşanma protokolünü de -özellikle çocukların menfaatlerini göz önünde bulundurarak- değerlendirmesi neticesinde evlilik birliğinin devamında yarar görmemesi gerekir.
Anlaşmalı Boşanma için Gerekli Şartlar:
Evlilik birliğinin nikah gününden itibaren en az 1 yıl sürmüş olması,
- Eşlerin birlikte boşanma davası açması veya birinin açtığı davayı diğerinin kabul etmesi,
- Hâkimin tarafları duruşmada bizzat dinlemiş olması ve açık iradelerini alması ve
- Hâkimin tarafların üzerinde mutabık kaldıkları boşanma protokolünün mali konular ve çocuklara ilişkin düzenlemelerini uygun bulması gerekmektedir.
- Evlilik Birliğinin Nikah Gününden İtibaren En Az 1 Yıl Sürmüş Olması
Evlilik birliğinin 1 yıl sürmüş olması hususu mahkemece kendiliğinden araştırılır. Eğer anlaşmalı boşanma davası nikah tarihinden henüz 1 sene geçmeden açılmış ise, davanın kabulü mümkün değildir. Bu sebeple, 1 yıl dolmaksızın açılan davalara çekişmeli boşanma davası hükümlerine göre devam edilir. Bu durumda tarafların delilleri toplanır ve tanıkları dinlendikten sonra boşanma hakkında karar verilebilir. Son olarak değinmek gerekir ki bir yıllık sürenin dava tarihinde dolması gerekir.
Buna karşın, çekişmeli açılmış herhangi bir dava da yargılamanın herhangi bir safhasında anlaşmalı boşanma olarak karara bağlanabilir. Ancak bu halde, çekişmeli açılmış boşanma davası özel sebeplere dayanmamalıdır; ancak şiddetli geçimsizlik sebebiyle açılan boşanma davaları anlaşmalı boşanmaya dönülebilir. Bu uygulama sayesinde taraflar yeni bir dava açmadan, boşanma iradelerini sürdürebilmektedirler.
- Eşlerin Birlikte Dava Açması veya Davayı Kabul Etmeleri
Anlaşmalı boşanmak isteyen karı koca, boşanmak üzere birlikte başvuruda bulunabilirler. Bu sayede tek bir başvuru harcının alınması da yeterli olacaktır. Böyle olmakla birlikte anlaşmalı boşanma için eşlerin birlikte mahkemeye başvurmaları zorunlu değildir. Eşlerden birinin TMK m.166/3 hükmüne göre bir boşanma davası açması halinde diğer eş, bu davanın herhangi bir safhasında davayı kabul edebilir. Bu halde de hâkim, her iki tarafı da duruşmada bizzat dinlemeli, evlilik birliğinin bir yıldan fazla sürdüğünü tespit etmeli ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hakkında bir değerlendirme yaparak karar vermelidir. Görülmektedir ki salt kabul beyanı boşanma için yeterli olmamaktadır. Kaldı ki genel boşanma sebebine dayanıldığı için hâkimin, evlilik birliğinin temelden sarsıldığına da emin olması gerekir.
Bu konuda Yargıtay’ın bir kararı: “Mahkemece; davalının son oturumdaki “boşanmayı kabul ettiğine” ilişkin beyanı esas alınarak, “tarafların bir yıldan fazla bir süre evli oldukları, davalının ve davacının açıkça boşanmak istediğinin anlaşıldığı” gerekçesiyle boşanmalarına karar verilmiştir. Tarafların irade beyanları esas alınarak boşanma kararı verilebilmesi için, evliliğin en az bir yıl sürmüş olması koşulu yanında, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. (TMK.m.166/3) Davada, son oturumda davalı bizzat dinlenmiş olmakla birlikte, davacı bizzat dinlenmemiş, vekilinin beyanı yeterli kabul edilmiştir. Bu yönüyle anlaşmalı boşanmanın şartları gerçekleşmediği gibi, taraflar boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda da aralarında bir düzenleme de yapmamışlardır. Bu durumda davalının “boşanmayı kabul” açıklaması sonuç doğurmaz ve hâkimi bağlamaz (TMK.m.184/3). Bu bakımdan davada Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesine dayanılarak boşanma kararı verilmesini gerektiren şartlar mevcut değildir. Böyle bir durumda evlilik birliğinin ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan bırakmayacak nitelikte bir geçimsizliğin bilbeyyine ispatlanmış olması gerekir.” şeklindedir. Y2HD 2014/2775 E., 2014/14031 K.
- Eşler Bizzat Dinlenmeli ve Anlaşma Sağlanmalıdır.
Anlaşmalı boşanma davasında eşlerin birlikte ve aynı anda duruşmada dinlenilmesi gerekir. Bu şart, kamu düzenine ilişkindir. Bu şekilde hâkim tarafların her türlü baskı ve tehditten uzak olarak özgür iradeleri ile beyanda bulunduklarını denetleyebilir. TMK m. 166/3 hükmünde hâkimin tarafların serbest iradelerinin denetlenmesi amaçlandığından, eşler yerine avukatı dinlemek mümkün değildir.
Ayrıca, eşlerin iradelerini bizzat açıklamaları, aynı anda dinlenmeleri ve her hususta anlaşmaları gerekmektedir. Dolayısıyla talimat dosyası ile dinlenerek anlaşmalı boşanma gerçekleştirilemez. Yine de SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) yolu ile dinleme mümkündür.
Duruşmada hâkim, kendisine sunulan imzalı beyanları taraflara okur ve tutanağı taraflara imzalatır. Beyanlar okunmamışsa boşanmaya karar verilemez ve taraflardan birinin imzadan imtina etmesi davayı çekişmeli boşanma davasına dönüştürür. İmzadan imtina edildiği mutlaka tutanak altına alınmalıdır.
- Hâkimin Taraflar Arasındaki Mali Konulara ve Çocuklara İlişkin Anlaşmayı Uygun Bulması
Taraflar mali konularda ve çocuklarla ilgili konularda anlaşırsa boşanma anlaşmalı olarak gerçekleşebilir. Bunun için bir anlaşmalı boşanma protokolü imzalanması gerekir. Hâkimin de işbu protokolü uygun bulması gerekir. Uygun bulmadığı ölçüde hâkim protokole müdahale ederek taraflara öneride bulunabilir. Taraflar anlaşır veya hâkimin önerisini kabul eder ise anlaşmalı boşanma gerçekleşebilir. Tarafların anlaşmaması veya hâkimin önerisini kabul etmemesi halinde dava çekişmeli boşanma davasına dönüşür.
- Mali Konulara İlişkin Anlaşma
Mali konulara ilişkin anlaşmanın maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasını içermesi gerekir. Tarafların bu hususlarda anlaşması ve hâkimin anlaşmalarını uygun bulması gerekir. Mahkemeye tazminatın niteliği, yani ödenecek veya talep edilmeyen tazminatın maddi mi, manevi mi olduğu açıkça anlatılmalıdır. Nitekim tazminat taleplerini saklı tutarak anlaşmalı boşanma yapmak da mümkün değildir. Dolayısıyla anlaşmalı boşanma protokolünde maddi ve/veya manevi tazminat talep edilmeli veya bu haklardan feragat edilmelidir.
Bununla birlikte tarafların yoksulluk nafakasına ilişkin anlaşması da mahkemece uygun bulunmalıdır. Buna göre mahkeme taraflara yoksulluk nafakası isteyip istemediğini sormalı, beyanlar alınırken nafakaların ayrı ayrı hangi nafakaya ilişkin anlaşma sağlandığı net olarak belirtmelidir.
- Çocuklarla İlgili Anlaşma
Anlaşmalı boşanmada velayete tabi çocukların durumları ile ilgili duraksama yaratmayacak şekilde tarafların beyanları alınmalıdır. Çocukların durumu ile üç başlık ifade edilir:
- İştirak nafakası,
- Velayet ve
- Kişisel ilişki.
Bu üç konu hâkimin müdahalesine açıktır.
- Anlaşmalı Boşanmada İştirak Nafakası
Anlaşmalı boşanmada nafaka oldukça önem arz etmektedir. Bu nedenle tarafların hiçbir şekilde nafaka kısmını atlamamaları gerekir. İştirak nafakası, boşanmadan sonra ergin olana kadar çocuk için ödenecek olan nafakadır ve çocuğun menfaati gereği hâkimin müdahalesini gerektirir. Tarafların bu hususta anlaşmış olması veya hâkimin bu anlaşmayı uygun bulmuş olması gerekir. Anlaşmalı boşanma yapılırken çocuk için iştirak nafakası istenmemiş olması daha sonra istenilemeyeceği anlamına gelmez.
Anlaşma protokolünde velayet ile ilgili tarafların anlaşmış olması ve bu anlaşmanın hâkim tarafından uygun bulunması gerekmektedir.
- Kişisel ilişkinin tesisi bakımından anlaşma
Anlaşma protokolü velayeti almayan tarafın çocukla olan görüşme zamanlarını düzenler. Taraflar bu hususta anlaşmalı, hâkim bu görüşme zamanlarını uygun bulmalıdır. Hâkim uygun bulmaz ise taraflara öneride bulunmalı, taraflar bu öneriyi kabul etmelidir. Mahkemeler genelde hafta sonunun tamamını velayeti kendisinde olmayan ebeveyne bırakmayı pek uygun görmemektedir. Bu nedenle protokolün uygunluğu açısından bir boşanma avukatıyla iletişime geçmek gerekir, nitekim kişisel ilişkinin kurulmasına yönelik hükümler çocuğun menfaatleri açısından oldukça önem arz etmektedir.
Trackbacks & Pingbacks
[…] çocukların velayeti ve malvarlığının paylaşımı gibi hassas konuları içerir. Bu nedenle, boşanma avukatı deneyimi ve uzmanlığı bu sürecin başarıyla atlatılmasını sağlar. Mia Hukuk olarak, […]
[…] bir dönem olabilir. Bu süreçte doğru adımları atmak ve haklarını korumak, uzman bir Bursa boşanma avukatı ile çalışmanın önemini vurgular. Mia Hukuk, boşanma davalarında uzmanlaşmış bir […]
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!