|Bizim milletimizin adalet düzeyi,
başka milletlerin adaletinden
aşağı kalamaz.
M.Kemal Atatürk

Aldatma (Zina) Sebebiyle Boşanma Davası

Evlilik birliğinin kurulmasıyla birlikte eşler arasındaki bazı yükümlülükler de vuku bulur. Bunların başında sadakat yükümlülüğü gelir. Türk Medeni Kanunu m. 185 hükmüne göre eşler, birbirlerine sadık kalmak zorundadırlar. Görüldüğü üzere eşlerin birbirlerine karşı cinsel sadakat yükümlülükleri bulunmakta ve bu yükümlülüğün ihlali aynı zamanda bir boşanma davasının konusunu oluşturmaktadır.

Zina/Aldatma Nedeniyle Boşanma, hukukumuzda özel ve mutlak bir boşanma nedeni olarak gösterilmiştir. Böylelikle zina vakıasının gerçekleşmesiyle birlikte boşanma sebebi de gerçekleşmiş olacaktır. Bu nedenle zinanın ispatlanması oldukça önemli olup hem dava açma süresi hem de delillerin toplanmasının önemine binaen boşanma sürecinde bir avukattan danışmanlık almak önemlidir. Bursa boşanma avukatları olarak sürecin daha etkili ve adil bir şekilde yürütülmesi konusunda sizlere destek olmaktayız.

Yazının İçeriği;

  1. 1. Zina/Aldatma Nedir?
  2. 2. Zina/Aldatma Nedeniyle Boşanma Davasının Şartları
  3. 3. Görevli ve Yetkili Mahkeme
  4. 4. Dava Açma Süresi
  5. 5. Boşanma Davasında Aldatmanın İspatlanması ve Deliller
  6. 6. Zina/Aldatma Nedeniyle Boşanma Davasında Mal Paylaşımı
  1. Makale hakkında yorumlar ve sosyal paylaşım alanı

1.Zina/Aldatma Nedir?

Hukukumuza göre zina, evlilik birliği içerisinde bulunan eşlerden birinin, eşi dışındaki başka bir karşı cinsle cinsel birliktelik meydana getirmesi olarak tanımlanmaktadır. Türk hukukunda bir ilişkinin zina kabul edilip boşanma nedeni sayılabilmesi için birlikteliğin karşı bir cinsle gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda eşcinsel ilişki zina sebepli boşanma davası olarak kabul edilemeyecektir. Keza bir hayvanla cinsel ilişki hali de zina sebepli boşanma davasına konu olamayacaktır. Böyle olmakla birlikte eşcinsel ilişki ve hayvanlarla meydana getirilen cinsel ilişki, evlilik birliğinin temelden sarsılması gerekçesiyle boşanma davasına konu edilebilir.

2.Zina/Aldatma Nedeniyle Boşanma Davasının Şartları

Zina/Aldatma özel ve mutlak bir boşanma sebebi olup aynı zamanda kusura dayalı bir boşanma sebebidir.

Türk Medeni Kanunu m.161’e göre zina sebebiyle boşanma davasının açılabilmesi üç koşula bağlanmıştır: Eşler arasında geçerli bir evlilik olmalı, aldatan eş kusurlu olmalı ve cinsel birliktelik karşı cinsten üçüncü bir kişiyle kurulmuş olmalıdır.

2.1.Eşler Arasında Geçerli Bir Evlilik Bulunmalıdır.

Zinanın varlığı için davanın tarafları arasında hukuken kurulmuş bir evliliğin varlığı şarttır. Evlilik öncesi gerçekleştirilen zina davranışı eşler arasında sadakat yükümlülüğünün henüz başlamaması nedeniyle boşanma davasına konu edilemez. Evliliğin sonlanmasından itibaren ise gerçekleştirilen zinanın boşanma davasına konu olamayacağı izahtan varestedir.

Böyle olmakla birlikte boşanma davası devam ederken gerçekleştirilen zina, evlilik birliğinin ve eşlerin birbirlerine karşı sadakat yükümlülüklerinin hala devam etmesi nedeniyle boşanma davasına konu olabilecektir. Dava tarihinden sonra meydana gelen zina her ne kadar eldeki boşanma davasında taraflara kusur olarak yükletilemezse de yeni bir boşanma davasına konu edilebilir. Bu konuda hak kaybına uğramamak ve süreleri kaçırmamak adına alanında uzman bir boşanma avukatından hukuki destek almak oldukça önem taşımaktadır. Bu konuda Bursa Boşanma Avukatı olarak müvekkillerimizin haklarını adil ve etkili bir etkili bir şekilde takip edip süreci olumlu ve kısa sürede sonuçlandırmaktayız.

2.2.Cinsel İlişkinin Gerçekleştirilmesi Gerekir.

Zina sebebiyle boşanma davasının açılabilmesi, eşlerden birinin diğer eş dışında karşı bir cinsle bile ve isteye cinsel birliktelik yaşamasına bağlıdır. Bu bağlamda öpme, sarılma, koklama gibi davranışlar zinanın varlığı için yeterli sayılmamakta; zina için tam bir cinsel birlikteliğin gerçekleşmesi gerekmektedir.

2.3.Aldatan Eşin Kusurlu Olması Gerekir.

Cinsel ilişki bile ve isteyerek gerçekleştirilmelidir. Bu nedenle kişinin rızası olmadan (tecavüz halinde) gerçekleştirilen cinsel birliktelik, diğer eşe zina sebebiyle boşanma davası açma hakkı vermez.

2.4.Zina Eden/Aldatan Eşin, Aldatılan Eş Tarafından Affedilmemiş Olması Gerekir.

Zina sebebine dayalı boşanma davası açılabilmesi için, aldatılan eşin, aldatan eşi affetmemiş olması gerekir. Zira zinayı affeden eşin dava açma hakkı yoktur. Affetme, davayı konusuz bırakır. Zina eden eşini affetmeyen tarafın, zina olgusunu öğrenmesinden itibaren 6 ay içerisinde zina nedenine dayalı boşanma davası açması gerekir.

Affetme, yazılı, sözlü ya da birtakım davranışlarla olabilir. En bariz affetme ise, eşinin zina yaptığını bilmesine rağmen eşiyle eskisi gibi yaşamaya devam etmesidir. Bu halde eş, zina yapan tarafı affetmiş olarak kabul edilir. Eşiyle tekrar normal hayata dönmüş olması, birlikte fotoğraflar çekilip tatile gitmesi gibi haller de affetmeye örnek olarak verilebilir.

Aldatılan eşin ceza kovuşturması sırasında şikâyetten vazgeçmesi, cezaevindeki eşini ziyaret etmesi gibi davranışlar eşini affettiği anlamına gelmemektedir. Keza eşin başlangıçta zinaya ses çıkarmamış olması da zina davranışını affettiği anlamına gelmez.

3.Görevli ve Yetkili Mahkeme

Boşanma davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir. Görevli mahkeme ise Aile Mahkemesi olup Aile Mahkemesinin bulunmadığı yerlerde Asliye Hukuk Mahkemesi, Aile Mahkemesi sıfatıyla görevli olacaktır.

4.Dava Açma Süresi

Aldatılan eşin, aldatma (zina) olgusunu öğrenmesinden itibaren 6 ay içinde boşanma davası açması gerekir (TMK m.161/2). Boşanma sebebi daha geç öğrenilse bile, zina (aldatma) nedeniyle boşanma davası açma süresi, aldatma fiilinin işlenmesinden itibaren 5 yıl geçmekle düşer. İşbu süreler hak düşürücü olup mahkemece re’sen nazara alınmalıdır. 5 yıllık sürenin dolmasıyla zina fiili genel boşanma sebebiyle açılan bir boşanma davasında sadakat yükümlülüğüne aykırılık olarak ileri sürülebilir.

5.Boşanma Davasında Aldatmanın İspatlanması ve Deliller

Zina sebebiyle boşanma davalarında ispat yükü, davacı taraftadır. Zina vakıası hukuka uygun her türlü delille ispat edilebilir. Bu sebeple mutlaka suçüstü yakalama şart değildir. Birtakım deliller de zinanın varlığına kanıt oluşturmaktadır.

Nitekim Yargıtay açısından bazı kriterler benimsenmiş olup işbu vakıalardan birinin gerçekleşmesi zinanın varlığına delil teşkil etmektedir;

  • Kadının, yalnızken geceleyin bir başka erkeği ortak konuta alması, zinanın varlığına delalet eder.
  • Eşlerden birinin düzenli bir şekilde başkasıyla yaşaması halinde zina olgusunun gerçekleşmiş olduğuna delil teşkil eder.
  • Aynı yatakta beraber çekilmiş fotoğraflar, otelde beraber kaldıklarına ilişkin otel kayıtları, teşebbüs aşamasında aldatan eşini başka birisiyle yarı çıplak halde yakalanmak, aldatan eşin zührevi hastalığa yakalanması gibi haller boşanma davasında zina eyleminin gerçekleştiğine ilişkin kanıt oluşturmaktadır.

Zinada ispat araçlarından birkaçı ise şunlardır:

  • Tanık beyanları,
  • Telefon görüşme kayıtları veya içerikleri, mesajlar, whatssap içerikleri vb.
  • Aldatma olgusunu ispatlamak amacıyla bir kereye mahsus yapılmış ses kaydı,
  • Sosyal medya içerikleri (instagram, facebook, twitter vb.),
  • Uçak veya otel kayıtları, güvenlik kamerası görüntüleri,
  • Fotoğraflar, video kayıtları vb. her türlü delil,
  • Başka bir nedenle savcılık tarafından başlatılan soruşturma dosyasında yer alan evraklarda zina olgusuna dair ifadeler,
  • Banka kayıtları, kredi kartı ekstresi vb.

İkrar ve Yemin delili ise zina nedeniyle boşanma davasında delil olarak ileri sürülemez.

6.Zina/Aldatma Nedeniyle Boşanma Davasında Mal Paylaşımı

TMK m. 252 hükmü ile tarafların zina nedeniyle boşanmaları halinde hâkim, kusurlu eşin payını hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına ya da kaldırılmasına karar verebilir.

Aldatma (zina) nedeniyle boşanma davası; eşlerin ve çocukların birlikte yıprandığı önemli bir boşanma davası türü olduğundan iddia ve savunmanın bir boşanma avukatı tarafından yapılması yararlı olacaktır. Bu konuda Bursa Boşanma Avukatı olarak müvekkillerimizin bu süreçten en az şekilde etkilenmeleri için tüm tecrübe ve birikimlerimizi kullanmaktayız. Bu nedenle boşanma davalarında uzman bir boşanma avukatıyla iletişime geçmeniz, hak kaybına uğramanıza engel olacaktır.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

wpChatIcon