2.Zina/Aldatma Nedeniyle Boşanma Davasının Şartları
Zina/Aldatma özel ve mutlak bir boşanma sebebi olup aynı zamanda kusura dayalı bir boşanma sebebidir.
Türk Medeni Kanunu m.161’e göre zina sebebiyle boşanma davasının açılabilmesi üç koşula bağlanmıştır: Eşler arasında geçerli bir evlilik olmalı, aldatan eş kusurlu olmalı ve cinsel birliktelik karşı cinsten üçüncü bir kişiyle kurulmuş olmalıdır.
2.1.Eşler Arasında Geçerli Bir Evlilik Bulunmalıdır.
Zinanın varlığı için davanın tarafları arasında hukuken kurulmuş bir evliliğin varlığı şarttır. Evlilik öncesi gerçekleştirilen zina davranışı eşler arasında sadakat yükümlülüğünün henüz başlamaması nedeniyle boşanma davasına konu edilemez. Evliliğin sonlanmasından itibaren ise gerçekleştirilen zinanın boşanma davasına konu olamayacağı izahtan varestedir.
Böyle olmakla birlikte boşanma davası devam ederken gerçekleştirilen zina, evlilik birliğinin ve eşlerin birbirlerine karşı sadakat yükümlülüklerinin hala devam etmesi nedeniyle boşanma davasına konu olabilecektir. Dava tarihinden sonra meydana gelen zina her ne kadar eldeki boşanma davasında taraflara kusur olarak yükletilemezse de yeni bir boşanma davasına konu edilebilir. Bu konuda hak kaybına uğramamak ve süreleri kaçırmamak adına alanında uzman bir boşanma avukatından hukuki destek almak oldukça önem taşımaktadır. Bu konuda Bursa Boşanma Avukatı olarak müvekkillerimizin haklarını adil ve etkili bir etkili bir şekilde takip edip süreci olumlu ve kısa sürede sonuçlandırmaktayız.
2.2.Cinsel İlişkinin Gerçekleştirilmesi Gerekir.
Zina sebebiyle boşanma davasının açılabilmesi, eşlerden birinin diğer eş dışında karşı bir cinsle bile ve isteye cinsel birliktelik yaşamasına bağlıdır. Bu bağlamda öpme, sarılma, koklama gibi davranışlar zinanın varlığı için yeterli sayılmamakta; zina için tam bir cinsel birlikteliğin gerçekleşmesi gerekmektedir.
2.3.Aldatan Eşin Kusurlu Olması Gerekir.
Cinsel ilişki bile ve isteyerek gerçekleştirilmelidir. Bu nedenle kişinin rızası olmadan (tecavüz halinde) gerçekleştirilen cinsel birliktelik, diğer eşe zina sebebiyle boşanma davası açma hakkı vermez.
2.4.Zina Eden/Aldatan Eşin, Aldatılan Eş Tarafından Affedilmemiş Olması Gerekir.
Zina sebebine dayalı boşanma davası açılabilmesi için, aldatılan eşin, aldatan eşi affetmemiş olması gerekir. Zira zinayı affeden eşin dava açma hakkı yoktur. Affetme, davayı konusuz bırakır. Zina eden eşini affetmeyen tarafın, zina olgusunu öğrenmesinden itibaren 6 ay içerisinde zina nedenine dayalı boşanma davası açması gerekir.
Affetme, yazılı, sözlü ya da birtakım davranışlarla olabilir. En bariz affetme ise, eşinin zina yaptığını bilmesine rağmen eşiyle eskisi gibi yaşamaya devam etmesidir. Bu halde eş, zina yapan tarafı affetmiş olarak kabul edilir. Eşiyle tekrar normal hayata dönmüş olması, birlikte fotoğraflar çekilip tatile gitmesi gibi haller de affetmeye örnek olarak verilebilir.
Aldatılan eşin ceza kovuşturması sırasında şikâyetten vazgeçmesi, cezaevindeki eşini ziyaret etmesi gibi davranışlar eşini affettiği anlamına gelmemektedir. Keza eşin başlangıçta zinaya ses çıkarmamış olması da zina davranışını affettiği anlamına gelmez.
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!