İşten Çıkış Kodunun Yanlış Belirtilmesi
GENEL OLARAK
İşten çıkış kodu, sigortalının iş sözleşmesinin sona erdirilme gerekçesinin SGK’ya bildirimi için kullanılır. İşveren, işten ayrılış bildirgesinde SGK tarafından belirlenen işten çıkış kodlarından birini, 4857 sayılı İş Kanunu ve işsizlik ödeneği alma şartlarını düzenleyen 4447 sayılı Kanun’a uygun olarak seçer.
İşten ayrılış bildirgesinde yer alan işten çıkış kodu, iş sözleşmesinin fesih nedenini doğrulamalıdır. İşverenin, bildirgede belirtilen işten çıkış kodu ile çelişen bir fesih nedeni sunması, işverenin aleyhine bir durumu doğurur. İşten çıkış kodu, işverenin savunmaları ve sunduğu belgelerle tutarlı olmalıdır. Yargılama sırasında, işverenin daha önce belirttiği işten çıkış kodu ile çelişen bir ifade kullanması halinde, bildirgede yer alan çıkış kodu dikkate alınarak feshin işveren tarafından yapıldığı kabul edilir. Ayrıca, işten çıkış kodu işverenin belirttiği fesih nedeni ile uyumlu olmasının yanı sıra, tanık ifadeleri ile de çelişmemelidir.
İŞTEN AYRILIŞ BİLDİRGESİNİN DÜZELTİLMESİ
A. İDARİ YOLDAN DÜZELTİLMESİ
1. İşveren Tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna Başvurulması
İşveren, işten ayrılış bildirgesindeki sigortalının mesleği, meslek kodu, çıkış tarihi, gerekçesi ve önceki aylara ait kazanç bilgilerini, işten ayrılma tarihini takip eden on gün içinde düzeltebilir. Ancak, bu düzeltmelerin, aylık prim ve hizmet belgesi ile çelişmemesi ve herhangi bir şüpheye ya da belirsizliğe yol açmaması gerekir. Ayrıca, işten ayrılış bildirgesi bu süre içinde iptal edilebilir. İşçi, yalnızca SGK’ya başvuru yapamaz; işverenle birlikte başvuru yapması zorunludur.
2. Türkiye İş Kurumuna Başvurulması
İşveren tarafından işten ayrılış bildirgesine ilişkin olarak on günlük süre sonrasında yapılacak düzeltme talepleri, İŞKUR’a yapılmalıdır. Çünkü işten ayrılış bildirgeleri, bu sürenin sonunda İŞKUR sistemine aktarılmaktadır. İşçi, SGK’ya tek başına başvuramaz, ancak İŞKUR’a başvurması mümkündür. İşçi ya da işveren tarafından yapılan başvurularda, düzeltme talebinin gerekçelerini destekleyen belgeler sunulması gerekmektedir.
Sigortalı tarafından İŞKUR’a yapılacak başvurularda aşağıdaki belgeler istenilmektedir:
- Fesih tarihinden önce düzenlenmiş olması şartı ile iş sözleşmesinin, işveren tarafından 4447 sayılı Kanunun 51. maddesi kapsamında feshedildiğini, feshin ihbar önellerine uygun yapıldığını gösterir yazı (İşverenin işçiye fesih bildirimini yaparak ihbar süresini başlattığı yazı, ihbar öneli süresinde iş arama izni verildiğine ilişkin yazı, ihbar tazminatının peşin ödendiğine dair banka dekontu, makbuzu, ücret bordrosu vs.),
- İşten çıkış nedeni askerlik olmakla birlikte, işveren tarafından SGK’na askerlik dışında başka herhangi bir fesih nedenine ait işten çıkış kodu bildirilmişse, varsa işveren tarafından ilgiliye yapılan askerlik gerekçesiyle yazılı fesih bildirimi, işçi tarafından işverene verilen askerlik gerekçesiyle iş sözleşmesinin sona ermesini istediğine dair dilekçe, askerlik nedeniyle feshe bağlı kıdem tazminatının ödendiğini gösteren bordro veya banka dekontu gibi belgeler,
- İş sözleşmesinin işçi tarafından 4857 sayılı Kanunun 24. maddesinde yer alan haklı nedenlerle feshedildiğini gösterir noter ihtarnamesi (Bu durumda işverenden fesih nedenine ilişkin varsa belgelerin gönderilmesi talep edilmekte ve bu belgelerden, iş sözleşmesinin, işçi tarafından haklı nedenle feshedildiğinin anlaşılması gerekmektedir.) İşveren tarafından istifa dilekçesi, ikale sözleşmesi ya da iş sözleşmesinin İş Kanunu’nun 25. maddesinin 2. bendi kapsamında feshedildiğine dair tutanak sunulması durumunda, İŞKUR tarafından mahkeme kararı talep edilmektedir.
B. DAVA YOLU
- Arabuluculuk
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu66, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmasını öngörmektedir. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu, 01 Ocak 2018 sonrasında Kanunun 3/3. maddesi ile iş kazası veya meslek hastalığından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat ile bunlarla ilgili tespit, itiraz ve rücu davaları olarak sayılan istisnalar dışında arabuluculuğu zorunlu kılmıştır.
6325 sayılı Kanunun 1/2. maddesi uyarınca Kanun, yabancılık unsuru taşıyanlar da dâhil olmak üzere, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri iş veya işlemlerden doğan özel hukuk uyuşmazlıklarının çözümlenmesinde uygulanır. Ancak aile içi şiddet iddiasını içeren uyuşmazlıklarda arabuluculuk uygulanmaz. Sosyal güvenlik hukukundan doğan uyuşmazlıklarda da bu doğrultuda arabuluculuk, bir dava şartı olarak uygulanmaz.
- İşverene Dava Açılması
İşten çıkış kodunun düzeltilmesi için dava açılması, yalnızca işten çıkış kodunun hatalı olmasıyla mümkündür. Bu durumda, işçinin mağduriyetine dair somut bir delil sunması veya belirli bir olaya dayanması gerekmez. Şahsi kanaatimize göre de bu görüş doğrudur, çünkü işçinin, işveren tarafından gerçeğe aykırı şekilde bildirilen işten çıkış kodunun düzeltilmesinde hukuki çıkarı olduğu açıktır.
Eğer işveren, işçinin işsizlik ödeneği almasını engelleyecek şekilde yanlış bir işten çıkış kodu belirtirse, işçi işverene karşı dava açabilir. Bu durumda işçi, işsizlik ödeneğinin ödenmemesi nedeniyle işverenden maddi tazminat talep edebilir, çünkü işverenin kusuru nedeniyle işçinin işsizlik ödeneği alması engellenmiştir. Ayrıca, iş sözleşmesinin işverenin baskısıyla feshedildiği durumlarda, işçi lehine, ihbar tazminatı ve 4447 sayılı Kanun kapsamında hak ettiği işsizlik ödeneği hesaplanarak bu tutara hükmedilmiştir.
İşten çıkış kodunun yanlış girilmesi, işçinin işsizlik ödeneği almasını engelleyebilir. Avukat, yanlış işten çıkış kodunun düzeltilmesi için işverene karşı dava açabilir ya da İŞKUR’a başvurulmasında rehberlik edebilir. Bu, işçinin işsizlik ödeneği hakkını kaybetmemesi için önemlidir. Bu kapsamda Mia Hukuk & Danışmanlık olarak müvekkillerimizin haklarını savunur ve iş hukuku alanında müvekkillerimizi temsil ederiz. Detaylı bilgi ve görüşme için iletişime geçebilirsiniz.
Ayrıca, işsizlik ödeneğini nasıl alınır? adlı makale çalışmamızı okumanızı tavsiye ediyoruz.
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!